28 Ekim 2010 Perşembe

Girerim Rüyanızaa Hepinizi Yerim Ben!!

Rüyalarımda yapıyorum artık istediğim her şeyi! çok çılgın yöntemlerim var gece yatmadan önce ne konuşursam, ne düşünürsem sonra onu görebiliyorum rüyamda. bilinçaltı olayı falan değil yani bildiğin istediğim şeyleri görmeyi öğrettim kendime. ama bi kere bile okulu başarıyla bitirdiğimi, ya da gölköyün kızgın kumlarından soğuk sularına atladığımı göremedim daha. pek düşünmedim sanırım bunları. yıllardır bitmek bilmeyen bir inatla gördüğüm rüyalar bunlar hep. sanki hayat bana anca rüyanda görürsün zaten der gibi.. yine de mutsuz değilim ama. mutlu olmayı öğrenmiştim ya hani delirirken.
Bazen ya delirmeseydim?! diyorum kendime napardım o zaman.. nasıl yaşardım ki delirmeden. ya hala iiçimde herhangi bir şeye umut besleyebiliyo olsaydım. belki birgünn olurr bu dünyaa durur tadında funda arar şarkılarıyla gezseydim. ya da mazhar abiciimizden benim halaaaa umuduuum vaarr diye dolansaydım. ah sinemim ah şu an okuyosan yine kızıcaksın bana.. ne kadar umutsuz takılıo yine bu casooo diceksin ama yemin ederim üzgün değilim artık.
yeni bi hayat kurdum dedim ya aynen öyle okuluma gidiyorum, çevremdeki insanlarla sohbet ediyorum, haftada bir içiyorum ama valla öyle kötü sarhoş olmuyorum :) behlülle oynuyorum onu çıldırtıp sonra bi de sanki ben de köpekmişimcesine peşinden koşup kovalıyorum falan. hayatım güzel yani.. asla şikayet edemem ki. cerenle konuştuk biraz önce şükrettik kendi kendimize.. sıcacık evlerimiz her iki evimizde huzurumuz neşemiz.. sağlıklı ailemiz birbirlerini seven ebeveynlerimiz var. iyi ki de varlar. ha bize kalan ne geriye bununla mutlu olup elimizden gelenin en iyisini yapmak hacı!
çok dağınık bi yazı oldu bu. ama ben de dağınığm bugün. yarım gün bahanesiyle sabah derslerimi ektim, faturalarımı yatıramadım ve masamın üstü silgi tozu dolu.. onları de temizleyip bi yerden başlamam gerek derslerime. evet istanbula gitmedim çünkü ben.. istanbul gereksiz kalabalıkmış yine. gereksizlikler diyarına bir gereksizlik daha yapıp ben de gitmek istemedim ne yalan soliim şimdi.. zonguldağa gidicektim aslında ama orası da gereksiz sessizmiş halam sıkılırsın şimdi bayramda gel yavruuuuuuuuum dedi =) bi deli de o işte!

24 Ekim 2010 Pazar

ama yok cidden beni siz delirtiyosunuz!

alazlayken de olurdu böyle bazen. saçma sapan şeylere sinirlenip triplere girer saç baş yolana kadar çingeler gibi bağırırdım. sonra o bana çingene deyince bi daha dellenirdim. ama yok bu sefer hem çingeneyim hem sinirliyim hem de sesim çok yüksek! bütün bilkent biri inletmiş olabilirim çığlıklarımla! ama bunlar bi anlık değildi gerçekten hepsi bir birikimdi..
çeşitli sorularım var! empati istiyorm eğer yazımı okuyan birileri varsa nolur bi düşünün. sıkıntıdan patlamak üzereyken ve tüm boşluğunuz üzerinizde küçük sırları izlerken hatta ve hatta son reklamında tatlllıııııı bir uykuya dalmışken sizi birileri gelip uyandırsa? üzerinizde tepinerek sizi gıdıklayarak hadi uyumicaksın uyan uyan uyan dese? hadi bunu en yakın dostunuz dostunuzdan da öte kardeşiniz yapıosa ağzınızı açıp tek kelime etmezsiniz. güler geçersiniz ve yavaşça uykunuzun açılmasına tanıklık edersiniz. peki tam açılmamış uyku bünyeye geri dönerse ve üzerinize saçınıza kıçınıza kafanıza salyalı parmak arası terlikler gelmeye başlarsa ve oyun oynamak için can atan masum bir köpek üstünüze üstünüze atlayıp durursa? ama her yerinize! terlik nereye isabet ettiyse oraya! ya da aynı anda iki terlik atarlarsa naparsınız hadi bi söyleyin delirmez misiniz? peki uyku sersemi söyledikleriniz yüzünden iki senedir istisnasız her şeyinizle dalga geçen bi insan önce gülerek konuşmasına başlayıp sonra da aaaaaa aama yeter artık diosa. suratını asııp sanki tek suçlu sizmişsiniz gibi konuşmayı kesiyosa? aaa yok cidden beni delirtiyolar! ben normalde de sinirliyimdir duygularımın ortası yoktur verdiğim tepkilerin arası hiç yoktur. ama ben bişileri babamın deyimiyle törpülemeye çalıştıkça insanlar hala üstüme geliosa? beni yıllardır tanıyan insanlar verdiğim bu tepkinin çok normal olduğunu düşünücekler bakınız delirmem saçımı yolmam ağlamam bağırmam ama ben bundan daha fazlasını da yapabiliyorum! ve bana bu yüzden mahallenin delisi diyolar! evet savaş açıyorum hadi bakalım! çetin cevize çarpan o minik beyinler! uzak durun benden!

20 Ekim 2010 Çarşamba

Ne de güzel geç kalırım ben öyle..

gözlerimi yeni bir yağmurlu Ankara sabahına açmamla saatin 10,22 olduğunu görmem bir oldu. 8,40 ve 9,40 dersleri itinayla kaçırılmışş ve üstüne üstlük 10,40 dersine de yetişmeme imkan yok! neyse kader kısmet deyip 11,40 a yetişmeye çalışıcam da anacım bu havada da insanın dışarı çıkası gelmiyoki.. dün geceki saçma sapan konuşmalardan sonra yine karışan hayatım ve kafama rağmen bugün ben o okula gideceeeem! olur mu demeyeinn yapacaaaam ha bi de biliyo musunuz tek bir 50 dakika için gidiyorum. her ne kadar derslerini kaçıran bir patates olsam da, tek dersi için okuluna koşacak kadar da sorumluluk sahibiyimdir! yaaalaaan sadece bugün kütüphane yolları taştan da ondan gidiyorum. tek kelimesini anlamadığım istatistik dersinin ödevi var beeelki ona bakarım ya da müzik odasına çıkıp ona bakanlara bakarım. minik köpeğimiz -teyzesiyim- behlülden öğrendiğim birisi yemek yerken yanına git ve kendini acındır bakışlarıyla milletin masasının önüne s.çar pozisyonda oturup soru cevaplarını bekleyebilirim. evet mantıklı. bu okul da delirtti işte beni. köpeklerin hareketlerini uygulayıp başarılı olabiliceime inanıyorum. ama ne demişler inanmak başarmanın karısıdır. saat 10,38 oldu evden 11 de çıkmam lazım e yani 22 dakikam var oley oleyy!!! belki buna da geç kalırsın deli kız?! ne dersiniz bence güzel olabilir!

19 Ekim 2010 Salı

İşte geldim burdayım, ben bu işte ustayım!

hayır usta falan değilim! bildiğin zorlandım yok arka planı pembe yap, baslıkları iki ton koyu seç, yazı renginle arka plan uysun falan.. takıntılıyım çünkü evet! ama ne diyoruz: "beni siz delirttiniz"
bi yıldan fazla oldu bu işe heveslenip başlayalı, yazarsam rahatlarım diyip en siyah şablonu seçerek bayaaa başarılı bir seçim yapmış olduğumu bir yıl sonra tekrar hesabımı açtığımda gördüm! aman allahım o ne karamsarlık o ne mutsuzluk. Etrafımdakiler gerçekten mutsuszluğumu hissetsinler diye elimden geleni yapmışım. facebookuma msn iletilerime yazdığım linkler "hadi beni okuyun ve benim için üzülün" dercesine salakmış! ama büyüyoruz. büyürken deliriyoruz. delirdikçe gülüyoruz.
bu artık deli kızın blogu! öhööm yok yok günlüğü, yok ya blogu blogu! her gün yazamam ama yazdıkça akıllanıcaksam akıllandıkça daha da mutlu olucaksam yazarım da! (başladı çelişkiler) dahilikle delilik arasındayım !! gercekten!! zaten 'darius' arkadaşım her ne kadar msnden kendini soyutlamış olsa da burda hala yazıyor bunu farkettim e pek bi sevindim. buralardayım yani o yazdıkça. hadi bu giriş konuşmamdı. şimdi gidiyorum ev arkadaşım "kk" yı uyandırmalıyım birşeyler yesek iyi olucak.