10 Mart 2013 Pazar

sınırlar ve sihirler

sınırlar zorlandığında mı güzeldir?
yoksa hiç zorlamamak mı iyidir?
pişman olmamak üzerine yaşıyorum, yaptığım hiç bir şeyden pişman olmuyorum, başarıyorum bunu. ha özür dileyebilirim, kendimi zaman zaman kötü de hissedebilirim ama bu pişmanlıktan diil. Kaç yaşıma gelirsem geliim böyle olcakmışım, değişmiyormuş çünkü insan. e iyi madem, ben memnunum. sınırlara inanırım, sınırların olması gerektiğini kabullenmem seneler öncesine dayanıyo, ama aşmayacağımın garantisini veremem. Sinirlere de inanırım. annem ve babamdan almış olduğum genlerde en baskını sinir çıktı malesef. fevriyim, çabuk sinirlenir çabuk yatışırım. kin tutarım, beni üzen insanları sessizliğimle cezalandırabilecek kadar olgun da değilim dalını kıranın ağacını kökünden sökme hikayesi. eski erkek arkadaşım çingene derdi bana :) biraz öyleyim sanırım. neyse, itici bilmişliğimin yanında bir de sihirlere inanıcak kadar salak bi insanım. ama sanırım artık büyü bozuldu. büyü çok bozuldu, bozulmaz dedim, hadi bu sefer pembe pembe yaşa cansu dedim, yine bozuldu. lost gibi oldu yani.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder