14 Mayıs 2012 Pazartesi

AŞK!


karnına vuruyodum Selin'in "Egeeee! halacım çabuk gel artık dayanamıyorum beeen!" heyecanlanıp tekmelerle cevap veriyodu Ege de halasına. Ertesi gün iş yerinde geldi telefon, hadi gelin Ege bebek geldi. Nasıl büyük adımlarla gittim hastaneye hatırlamıyorum. O güne dair hatırladığım şeyler kısıtlı, yeşil bir bez içinde bebek odasına getirilen Ege ve onu gördüğüm ilk andan akşama kadar tek kelime etmeden ağlayan Cansu... bir mucizeydi çünkü Ege benim için, hoşgelmişti, gitmeyecekti. Çünkü halalarıyla geçireceği muuuhhhteşem günler vardı Ege'nin. 


4 yıldır Ankara'da yaşıyorum ve İstanbul hiç bir zaman çekici gelmedi geri dönmek için bana. Yaşanmışlıklar, yaşanamamışlıklar ve dahası her gittiğimde yol yol önüme dizilirlerdi. Ama her şey değişti sanki, İstanbul Ege olmuştu benim için. Cumalarımı boş bıraktım bu dönem, daha rahat gidip göreyim diye onu gittim de sık sık nitekim. Ama özlem, ilk defa Ege'de canımı bu kadar acıttı diyebilirim. 11 Haziranda 1 yaşına giriyo benim güzel oğlum, bebekliğimi bilen kuzenlerimin biz sana çocukken bayılırdık sürekli seni görmeye gelirdik lafları daha bi anlamlı ve inandırıcı geliyo artık. Çünkü o kadar minik bir bebeğin, bir yılda size ne kadar iyi geldiğine inanamazsınız.

son 12 günüm Ankara'da, yaz bu sene geç geldi ama önümüzde upuzuuuuun bir tatil var. (çalışmanın en güzel yanı şirketin Egelere çok yakın olması, yazları genelde orda kalıyorum yani :) ) ha bi de temmuzda Bodruma gidiyoruz biz oğlumla! daha minik crocslar, şortlar ve tabii ki en afillisinden deniz oyuncakları almamız gerekiyo. Egem denizle tanışıcak bu yaz. halaları onu da kendileri gibi Gölköy aşığı yapıcak, böylece Ege halasıyla birlikte her yere gelicek...

Bebeklerin diğer adı gerçekten mucize, sizi ufacık şeylerle güldürebilmeleri o minnacık elleriyle size sarılışları, boylarından büyük lokmaları yutmak için verdikleri savaşlar :D Nilsu doğduğunda ben 5 yaşındaydım ve o zamanlarına dair çok az şey hatırlayabiliyorum. Ege benim için yepyeni bir hayatın şekillenmesi demek. bir yıldır egeyi düşünmeden, dilimden düşürmeden yaşadığım gün yok sanırım. "Ege hala de hadi" diye zorlamalarıma dayanamayıp "haaaaaa" diye beni mutlu etmeye çalışan minik kıçlı, yumuş yanaklı ve baldan tatlı bi varlık işte... İyi ki var benim aşkım, ve bana halası olma mutluluğunu her gün yaşatıyo!!!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder