20 Haziran 2011 Pazartesi

birazdan aricam bekle..

ne zaman bu kadar sessiz ve efendi bi kız oldum bilmiyorum. ne zaman bu kadar sakinleştim. nasıl duygularımı boyle kontrol edebilmeyi öğrendim bilmiyorum. başarılıyım ama sanırım bilinçaltım benim istemim dışında takılıyo da olsa bilinçli yaptıklarım konusunda pek bi sıkıntım yok şimdilik.

çalışmaya başladım. okul zamanı derslere çalışmakla işe gidip gelmek arasındaki o muhteşem farkı gördüm.. beynim yoruluyo lan! ama iş öğreniyorum çok çalışıyorum ve cidden pain-gain arasındaki muhteşem bağlantıyı şimdi daha iyi anlıyorum. aaa babanın yanında mı çalışıosun hebele hobele edenlere gülümsemeyi de öğrendim ben eğer boyle bir şansları ve benimki gibi bi babaları yoksa ne anlatırsam anlataym beni anlamazlar zaten. siz gülmeye devam edin ben de gülücem sonra az kaldı :D

iş çıkışı gördüğüm dostlarım var.. bana büyüdüğümü hissettiren.. mercanla yemek yemek, ahsenle kahveler içip saatlerce sohbet etmek ya da ne biliyim emirlerle içmek.. içmeyi düşündüğüm başkaları da vardı.. şimdi düşündüğüm tek şey bira içerken o biraları burunlarından içeri sokmak.. nıhıa ne diyoduk amaa? "beni siz delirttiniz"

sizin deliliğinize ortak olmuş birinin sizi hayatınızdaki herkesten daha acı delirtmesine kaç puan verirdiniz peki? ben 10 puan verdim. Y*ldız 10 hem de! çünkü delirtenler olmuştu da bıçağı sokup çıkmışlardı genelde.. daha önce hiçbiri ne bıçağı soktuktan sonra aşşağı çekmiş ne de kendi etrafında çevirip içimi parçalamamıştı. bunu da gördük. buna da üzüldük..

ama bilirsiniz ben bir karadul elimde bi bavul duramam yerimde.. gidiyorum az kaldı once ankara.. serayı delice özledim.. bu sıcakta oturup 5 kupa sahlep bile içebilirim onunla peş peşe.. yarım hissediyorum kendimi artık yanımda seray olmadığında umarım hiç gitmez..
aysu var tabii onu göreceğim onu öpeceğim için de çok heycanlıyım :D çünkü aysu benim tüm hüznümü siler çünkü aysu beni çok sever.. ve ben aysuyla hep en güzel kahkahalarımı atarım :D

sonra bodrum var a dostlar.. gecen yaz amerika yüzünden gidemediğim için hala depresyonda olduğum gölköyüm var.. oktayım var orda.. nasıl özledim onunla dertleşmeyi içmeyi sıçmayı! ha bi ara özdereye de gideceum iki üç günlüğüne behlülle selini görmeden olur muuu? olmaz :D

17 temmuzda geri dönüş çünkü tüm bu saydıklarım için sadece 15 günüm olucak ve sonra yine iş başı! sonra yine iş çıkışı gezmeleri.. :) büyüdüm la! ispanya ve italya planımdan bahsetmiyorum şuu an çünkü nazar mazar değer de bi aksilik çıkar die korkuyorum. kesin olan tek şey çok çoook sevdiğim bi arkadaşımla dağıtmaya gittiğim.. domates festivaline katılmadan valenciadan dönmiceğimiz ve çingenelerle birlikte çıplak ayak dans etmeden geri gelmiceim! romanın dar sokaklarında kaybolma hayalim de bir başka yazıma kalsın :D

neyse sonuç olarak seviyosan git konuş abi! ne sevmesi oğlum? ben cansuyu hiç sevmedim ki.. hem sen boşver beni abi, ben cansuya bekle arıcam dedim bekler o..

uzadı bu yazı okuyan olduysa özür dilerim sıkıcı oldu biraz. ama bu bi teşekkür yazısıydı. teşekkürler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder