26 Aralık 2012 Çarşamba

huzur

elimde bir kalem, daha yeni topladığım çalışma masamda oturuyorum. önümde derslerde not alırım diye aldığım bir defterin sayfası sürekli aynı kelimeyi yazıyorum, ne güzel diyorum, ne kadar da güzel yazılıyor, çok akıcı...
bir ay olmuş yazmayalı!! tam bir aydır hiç gelmedim buralara, okul da çok yoğun kabul ama girip yazılanları okumama hiç engel olmamıştı! yazmadığım şu bir ayda, altından kalkamayacağımı zannettiğim aşkın altından kalkmayı başarmışım. ama ben buyum ya zaten, başta her şeyden çok korkarım ya, tamam derim bitti öldüm geberdim, ne yapıcam ben şimdi? o kadar düşünmeseymişim keşke.. çok uzun zamandır ilk defa bu kadar güzel hayatım, bir aşkın tüm yükünü omuzlarına yüklenmek zorunda değilmişim ki, akışına bıraktığın her şey kendi yolunu buluyormuş zaten ben yine sevebiliyormuşum, üzülmeden, dertlenmeden, kendi kendime... 23 yaşıma gelmeden anladım neyse ki, 2012 bana bunu katmış oldu..
duygularımı karşımdakilere söylemekten hiç bir zaman çekinmedim, söyledikten sonra da pişman olmadım, yoğun duygularla yazılmış söylenmiş hiç bir şeyin bana zarar verdiğini de görmedim bugüne kadar, yine aynı durumdayım ama kuşlar kadar hafif, mutlu ve huzurluyum. açık sözlülüğün, korkmadan çekinmeden konuşabilmenin inanılmaz güzelliği var havada :)

gencim ya hani, özgürüm ya hani.. kızın çok mutlu Necmi Tahmaz, ona kattığın her şey, onun için yaptığın her şey her geçen gün daha da güzelleştiriyo kızının hayatını. senin akılların, senin varlığın, senin sevgin beni ben yapan. Aşkla başladım, seninle bitirdim babacım yazımı, sen de en büyük aşklardan birisin ve annem dünyanın en şanslı insanı sanırım. kısmetim benzesin inşallah :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder