"selaam Cansu ben de, evet tanıyorum x'i :) "
bu kadar basit ve düz kurulmuş bir dialogla bi insan kendiyle ilgili tüm ayrıntıları nasıl verebilir. Sanki "biz seninle şu an tanıştık ama bundan sonra hayatın boyunca ben senin canının en içi olucam biliyo musun?" der gibiydi. Ben ki dünyanın en gıcık, en önyargılı, birine hemen alışamayan insanıyım, kendini saniyeler içinde bu kadar sevdiren bi insanın karşısında şok geçirdim. çünkü bence imkansızdı ve hiç bir şey yapmadan imkansızı başardı. birlikte çok güzel zamanlar geçirdik, onun canım dedikleri benim de canımdı, bir anda kendimizi birbirimiz olmadan yapamaz halde bulduk. bunları neden mi anlatıyorum, çünkü genelde boyle şeyler uzun zaman alır. yaş büyüdükçe insan yakın arkadaşlık dediği şeyin maximum lisede kalmış bir kavram olduğunu anlıyor çünkü. ve bırak liseyi, ben Duyguyu bebeklikten beri tanıyor gibiydim. ve bu bağı kurabilmek için de kimse birbirine kendini anlatmaya çalışmadı. biz birbirimiz hakkında konuşmadık, ben boyleyim ben şöyleyim demedik, ama biz o kadar birbirimizdik ki hiç konuşmadan tanıştık. Aynaya bakmak gibi oldu bir nevi. dostluğu benim için ne denli önemli ve değerli bilemezsiniz ve o kadar uzun zaman oldu ki görüşmeyeli artık çığlk atmak istiyorum hasretimden. bi süre daha göremeyeceğimi de bilmek cabası. çooook özledim, ÇOK!
şimdi ben seni aramadım, facebooktan da yazmadım, mesaj da atmadım. çünkü bu yollarla doğum gününü kutlamak bu kadar özel bir insan için çok sıradan olurdu. ha oturdun blog yazdın bi halt mı oldu diye düşünebilirsiniz ama ben buraya sadece hayatımdaki iyi veya kötü ama nolursa olsun ÖNEMLİ! şeyleri yazıyorum. ve duygu onun için bambaşka bir blog sayfası bile açabileceğim kadar önemli ve değerli.
SENİ ÇOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOK SEVİYORUM <3
YanıtlaSil