11 Ocak 2011 Salı

3ü gitti 1i kaldı! kimi gördün izi kaldı :D

kedi kıçını görmüş yara zannetmiş aman! welcome to our hell! o ne oğluuum öyle gün mü olurduu? saat itibariyle dili geçmiş zaman kullanabiliyorum çünkü çok şükür ki 10 ocak pazartesi tamamen geride kaldı! bilkent istedi oldu! dedi kiii: gireceksin o 3 finalee hem de aralıksız! neyse ben biraz acıdım kendime 5,5 saat aralıksız final mi olur dedim ve hepsini 20 dakika önce terkettim.. ee tabi biraz da zeka söz konusu!

offf tabii ki dalga geçiyorum. babamın genlerinden migreni, 6 numara göz bozukluğunu kısa boyluluğu fln almayı becermişim de o zekadan neden kapamamışım biraz bilmiyorum :D neyse o kadar da kötü diilimdir belki. dün annem öyle dedi: sen her zaman böyle ürkek oldun kendine güvenmedin ama biz sana güveniyoruz!

kedi canımı benim! nasıl da ürkek ve masumum!

bugün ağlıcaktım bi ara ciddeen! sabah kahvaltısından sonra 13,30 da başladı final maceram hadi italyancayı idare ettim de linear sınavında gözüm karardı saat 15,30 sıralarında.. çantamdan çıkardığım ekmek parçasını kedi bakışlarıyla hocaya gösterip bi ısırık alabilir miyim diye sordum ve bütün ciddiyetiyle bana hayır dedi! sanki nolurdu ya bi ısırık! sonra yok efendim cansu neden linear derslerine gitmiyo cansu neden bu dersi geçememekten korkuyo!

en son sınavım da ekonomiydi! aman allahım umarım ekonomiyle ilgili son sınavımdır amin! Erinç Yeldn gibi best bir ekonomistten macroya giriş alıyo olabilirim. evet onu siyaset meydanında izleyip eeeee... ıııııı.. eğer makroekonomiyle ne işimiz var bizim diyosanız eeee çıkıp kartopu oynayalım repliklerini tv karşısında kendi kendime yapıp gülebilirim ve evet open notes and open books bir sınav yaptı diye çok sevinmiş ve az çalışmış olabilirim! ama nerden bilirdim ben kitaptan expansionary fiscal policy'i anlatıp bitirine kadar 20 dk tüketeceğimi.. neyse o da bitti ya!!

ben hocalardan not istemekten nefret ederim. geçtiysem geçtim, kaldıysam kaldım daa sırf şirin olıyım diye sınavdan çıkarken Erinç hocaya en şirin gülümsememle umarım bu birlikte son dersimiz olur (yani nolur beni sakın ama sakın bırakmayın) ve sizi artık sadece ziyarete gelirim dedim :D evet dedim napıyım!!?? saat 7 olmuştu açtım gözlerim kararıyodu! söyleyiverdim.. hoca da bana eeeeee.... ıııııı.... bu bu, bu biraz dişçiyle yapılan konuşmaya benzedi sanki dedi ve gülümsedi.. sanırım anlamıştı.. daha doğrusu biliyodu bunun benim 3. sınavım olduğunu! canım benim! kedi canını onun!

eve geldim ölü gibiydim. önce babamı sonra annemi itinayla arayıp ağladım! çok yoruldum öldüm falan fişmekan.. şimdi evdeyim salonda uyumadan önce içimi dökmek istedim! bir film izledim. italya-roma ve amerika- new yorkta geçiyordu. yani benim ömrümün geri kalanını geçirebileceğim biri şehir biri eyalet! evet ya italyada spaghetti yiip, new yorkta mc'e gidebilirim! sanki ikisi de sadece bundan ibaret!! ah cansu ahh! dejenere oluyosun hem beynen hem bedenen!! çok ayıp.. neyse belki acıkmışımdır ondandır bunlar.. affedin!

yarın da erken kalkıp accountinge başlıcam of allahım bitirdin beni BİLKENT! biziz ya parayla okuyan zengin bebeleri.. biziz ya parayı verip geçen aptallar.. o yüzden bu kadar canım çıkıyo 2,5 senede ömrümden 5 sene çaldı (double gidiyo)!! ama yok işte biz BİLKENT BEBELERİYİZ! siz evlerinizde oturup keyfe keder devam zorunluluğu bile olmayan derslerinize gitmeme hakkınızı kullanırken biz geç saatlere kadar oturup yetiştirmeye çalıştığımız, proje ve ödevlerin ardından 8,40 derslerine gideriz ağlaya ağlaya.. ha bu arada bizim okul temsilcimizin jaguarııı var sizinkinde de var mı? HIIIH!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder